Defne, üniversite sınavına girmek için hazırlanırken halasının telefonu ile gelen haber ile derin bir üzüntü içine girer. Defne henüz 19 yaşında olmasına rağmen babası ile mükemmel bir geçmişleri yoktur. Geleceği ve babası arasında sıkışıp kalan Defne halasından gelen haber ile babasının beyin kanaması geçirdiğini öğrenir. Babası için yola düşen Defne babasının yeniden hareket edebilmesi için fizik tedavi merkezine gider. Babasına bebekler gibi bakan Defne bir yandan da orada kendi zorundadır. Bu durum aslında babası ile geçmişten kalan yaraları sarmak için onlara sunulmuş çok büyük fırsattır. Babasının git gide iyileşmeye başladığı esnada halasının kuzeninden aldığı ilaçları içerek intihar etmesine tanık olur. Yaşadıkları yerde bir adam Defne’yi kendisine isterken Defne yaşadığı durumun acısı ve yaşamak istediği hayali arasında sıkışıp kalır. Bu çıkmaz yolda ise orada tutunacak tek dalı kuzeni ile bir karar vermek zorunda bırakılır.
